Yaşam

Sağlıklı Bir İlişkinin Sırlarını Öğrenmek İsteyenler İçin: Mutlu Çiftlerin Her Gün Yaptığı 10 Önemli Alışkanlık

Seçtiğimiz ilgi alanlarının kalitesi hayatın diğer tüm alanlarını etkileyebilir. Sağlıksız ve gergin bir evlilik, işteki performansı etkileyebilir, zihinsel ve fiziksel sağlık sorunlarına ve hatta depresyona neden olabilir. Tersine, sağlıklı ve uygun bir giden bağlantı, insanların kendilerini daha bağlı ve keyifli hissetmelerine yardımcı olabilir. Ancak bu kadar değerli bir konu çoğu zaman şansa bırakılıyor.

Alaka düzeyi oluşturmak ve sürdürmek söz konusu olduğunda, insanlara gerçek bilgiden daha basmakalıp veya yararsız tavsiyeler verilir.

Bir fiil ve bir duygu olarak aşk, duygusal deneyimin bir parçasıdır. Uzun süreli, tatmin edici bir bağlantı oluşturmak ve sürdürmek, aşktan çok daha fazlasını gerektirir. Peki seçtiğimiz partnerle istediğimiz hayatı ve aşkı nasıl yaratırız?

1. Partnerinizi dinleyin ve hemen sonuca varmayın: Bir ilişkiye başladığımızda, geçmişimizi de beraberinde getiririz. Bir ilişkinin nasıl olması gerektiğine dair geçmiş deneyimlerimiz, travmalarımız, incinmelerimiz ve geçmiş önyargılarımız.

Çok hızlı varsayımlarda bulunursak, hayatımıza aldığımız kişinin gerçek doğasını öğrenmemize engel oluruz. Partnerimiz hakkında ne kadar çok dinler, dikkat eder ve öğrenirsek varsayımlarda bulunma olasılığımız o kadar azalır.

Hayatımıza giren herkes güvenimizi kazanmalı ve korumalı, ancak bunun için onlara adım atma şansı vermeliyiz.

2. Zorlukların üstesinden birlikte gelmek için daha çok çalışın: Çatışmanın rahatsız edici olduğu ve çoğu zaman bir bağda olumsuz olarak görüldüğü yadsınamaz bir gerçektir.

Aynı fikirde olmayabilirsiniz ve tartışmanız, nasıl mutlu bir şekilde birlikte olabileceğinizi düşünmenize neden olabilir. Gerçek şu ki, her çift, ne kadar mutlu veya sağlıklı olursa olsun, kendi zorluklarıyla yüzleşir ve sonunda bunların üstesinden gelir. Öte yandan zorluklar, çıkarları daha güçlü kılan şeylerden biri olsa gerek.

Ancak çoğu zaman birden fazla çift yaşadıkları zorluklardan bahsetmekten kaçınır, sonuç olarak duygularını gizlerler ve aralarındaki huzuru korumak adına güçlükleri görmezden gelirler.

Öte yandan, zorlukları birlikte grup olarak aşmaya çalışan çiftler, birlikte gelişme fırsatı buluyor. Her ikisi için de işe yarayan ortak bir zemin bulabilir ve ilgilerinin temelini güçlendirebilirler.

3. Açık olun: Dürüst olmak, sert veya incitici olmak anlamına gelmez. Dürüstlük doğrudan ama anlayışlı bir şekilde sunulmalıdır.

Bununla birlikte, birçok insan niyetlerini doğrudan ve dürüst bir şekilde iletmekten kaçınmaya çalışacak ve bunun yerine oldukça verimsiz bir mesaj vermeye yönelecektir. Bu, daha fazla hayal kırıklığının ortaya çıkacağı anlamına gelir. Doğrudan ama nazik iletişim, çatışmaları en aza indirmemize ve hatta bazı durumlarda onları tamamen ortadan kaldırmamıza yardımcı olabilir.

Sırf konuyu gündeme getirmek için ileri geri gitmek veya partnerinize zımnen anlatmaya çalışmak riskli ve sınırları aşan bir girişim olabilir.

İkiniz de yetişkin olduğunuz için oturup birbirinizle dürüstçe konuşmalısınız. Öte yandan, eşiniz bundan kaçınıyorsa, bu tamamen farklı bir sorundur.

4. Partnerinize daha fazla güvenmiyorsunuz: İnanç oluşturmak elbette zaman ve karşılıklı çaba gerektirir.

Aynı zamanda oldukça hassas bir konudur ve oluşturulması ne kadar uzun sürerse sürsün, bir anda dağılabilir. Bir yalanla, bir ihanetle, bir aldatma eylemiyle onlarca yıl bir anda paramparça olabilir. Aslında, bu savunmasızlığın farkındayız ve sonuç olarak bazılarımız her küçük eylemi veya durumu kontrol etmeye çalışarak yanıt verir çünkü birinin ne yaptığını yakından izlersek bize ihanet etmelerinin hiçbir yolu olmadığını düşünürüz.

İlişkilerde güven olmalıdır ve güven ancak birileri size kendini kanıtlayabilirse var olabilir.

Sadık olduklarını gösterme şansları olmalıdır çünkü bu, sadakati seçtikleri anlamına gelir. Ancak bu, kendilerini kanıtlamak için kendilerini tehlikeli durumlara sokmaları gerektiği anlamına gelmez.

Belki onları yakınınızda tutarak ve onları sadık olmaya zorlayarak kalp kırıklarından kaçındığınızı düşünüyorsunuz ama bu sürdürülebilir değil ve gerçek duyguları yansıtmıyor.

5. İçgüdülerinize inanın: Sağlıklı yetişkin çıkarları birçok insanı içerebilir – aile, arkadaşlar, çocuklar – ama bir bağın özünde sadece iki kişi vardır.

Kim ne derse desin, senin için doğru olanı yapmalısın. Kararlarınızı veya yaşam tarzınızı herkes onaylamayabilir, ancak bu tamamen normaldir! Çünkü bu senin hayatın ve senin kararların.

Birisi sizin mutlu olduğunuz kararlara saygı duymuyorsa, kendinize gerçekten endişe ettikleri şeyin sizin mutluluğunuz olup olmadığını sormalısınız, çünkü muhtemelen sadece onayladıkları bir hayat yaşamanızı istiyorlardır. Sizi gerçekten hoş görmek isteyen insanlar, seçimlerinize saygı duyan insanlardır.

6. Sorunlarınızı konuşmakta gecikmeyin: Mutlu ve sağlıklı çiftler, içlerinde olumsuz duyguların birikmesine izin vermezler.

Bu çiftler telaşlarını ve hayal kırıklıklarını dile getirecek olgunluğa sahipler, bu yüzden berbat fikirlere ve asılsız endişelere zaman yok.

Eşinize her şeyin yolunda olduğunu ve bir şey hakkında konuşmak istediğinizi bildirin ve ardından endişelerinizi veya sıkıntılarınızı mantıklı bir şekilde açıklayın.

7. Suçu karşı tarafa atmaya çalışmayın: Karşı tarafı suçlamanın kolay yolunu bulan insanlar asla hata yapmazlar, sorunun kaynağına inerler ve asla özür dilemezler.

Tam da bu nedenlerle asla değişmezler. Değişmesi gereken bir şey olduğunu düşünmedikleri için nasıl ve neden değişmeleri gerektiğini anlayamazlar. Böyle bir kişiyle ilişkiniz olduğunda ve bir sorun ortaya çıktığında, sorundan otomatik olarak siz sorumlusunuz. Bunun sağlıklı ve gelecek vaat eden bir ilişkiden uzak olduğu açıktır.

Sağlıklı ve gelecek vaat eden çıkarlar, hatalarını kabul etmeye ve sorumluluk almaya istekli iki olgun insanı içermelidir.

Hepimiz hata yaparız ve bu insan olmanın normal bir parçasıdır. Önemli olan hata yapamayacak kadar onlara nasıl tepki verdiğimizdir.

8. Rekabet etmek yerine birleşin: Bağ kurmak bir ekip işidir ve grup arkadaşları birbirleriyle değil, birlikte rekabet eder.

Olgunluk, kıskançlığı önlemeye yardımcı olduğu için çok değerlidir. Bir partner yükselişteyken mücadele etmeye devam ederse bu kıskançlık gibi durumları beraberinde getirebilir. İkinizin de ortak bir amacı olduğunu akılda tutmakta fayda var. Çünkü bu amaç için çabalarken ikinize de görevler ve sorumluluklar düşüyor. İkiniz için de inişler ve çıkışlar olacak ve bunlar sadece uzun yolculuğunuzun normal bir parçası.

9. Eleştiriyi Bırakın: Birbirinizi olduğu gibi kabul etmek, herhangi bir ilişkinin temel taşlarından biridir.

Partnerinizin onu sevmek için sevdiği veya yaptığı her şeyi sevmek zorunda değilsiniz. Aslında, kendiniz hakkında bile her şeyi beğenmeyebilirsiniz.

Keşke yapmasaydım dediğin şeyler olabilir ama bilmen gereken onlar da düşünebilir, çünkü geçmişi değiştiremeyiz, sadece dersler çıkarabiliriz ve bunun bizim modülümüz olduğunu kabul edebiliriz.

10. Kendinizden ödün vermeyin: Başka bir bireye olan ilginizin sağlığı, kendinizle olan ilişkinizin sağlığıyla başlar.

Pek çok insan, ilişkilerini sürdürmek için isteklerinden, ihtiyaçlarından, arzularından, hedeflerinden, hayallerinden, hobilerinden ödün vermesi gerektiğini düşünür. Aslında doğru olanın ya da olması gerekenin tam tersidir. Kendinizi feda etmeye başlarsanız, eşinizi size çeken şeyi tam anlamıyla yok etmiş olursunuz.

Kendinizden ödün vermek sizi mutsuz edebilir ve kendinizden ve çevrenizdeki insanlardan kopmanıza neden olabilir. Bu temel üzerine kurulu sağlam ve sağlıklı bir ilişki kuramazsınız.

İyi bir partneriniz varsa onlar da bunun olmasını istemezler. Sağlıklı bağlantılar, birbirini tamamen kabul eden iki sağlıklı insan tarafından kurulur. Hatırlamanız gereken şey, sizi tamamlayan birine değil, sizi tamamen seven ve kabul eden birine ihtiyacınız olduğudur.

camashaber.com.tr

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu